Ve 4. Köşe yazımız
HERKESE SELAM DEĞERLİ DOSTLAR…
Valla iyice yazmaya başladık artık. Köşe yazılarımız çok okunuyor ve haklı, haksız eleştirilere maruz kalıyoruz. Bu da çok hoşumuza gidiyor. Malum gazetecilik hem kutsal, hem de veballi bir meslek. Çok uzun zamandır yazıp çizdiğimiz için, artık konulara işimiz gereği hâkim olmaya çalışıyoruz. Siyaset, seçimler aşamasında geriye doğru gün sayarken, bizde sahalarda ve adaylarda ki son durumlara bakmak zorunda kalıyoruz.
Neyse geçelim konulara.. Malum Ak partide son düzlükte ataklar sıklaşmaya başlarken, en yakın rakibi MHP de ise birbiri ardına karşı ataklar gelmeye başladı. Aslında genelde ittifak adayı olan bu iki partinin ilimizde, yerelde kafa kafaya yarışmaları hem keyifli hem de çok heyecanlı..
CHP kanadı ise artık iyice takiyyeciliği ele almış, savrula savrula yarışı bitirme derdinde. Dedik ya!. Adaylarını son yaşanan gelişmeler sonrası çok ciddi sıkıntılar bekliyor ve sayın aday bu durumun farkına vararak belediyeyi almak için elinden geleni yapmaya çalışıyor. Ama tekrar söylüyoruz.. Nafile..
SAADET partisi ve YENİDEN REFAH’ın tekrardan “milli görüş felsefesi bizim” derdi onları vatandaş nazarında güvensiz partiler konumuna sokuyor ve aldıkları küçük ölçekli yüzdelerle ne oldum delisi durumunda “ülkenin kaderini biz belirleriz” gibi ilginç söylemlerin içine girmiş durumdalar. Tanınmamış adayların vuku bulduğu siyaset arenasında, bu partiler için sadece belirli bir kesim mütedeyyin seçmeni mutlu eder.. Ötesi yok..
Gelelim ilimizde 20 bin civarında olduğu söylenen emekli kesimine. Bir şeyler bekleniyor sayın Cumhurbaşkanından.. Sadece ilimiz emeklileri değil tüm Türkiye de ki emekliler 10 bin lira ile geçinmek imkânsız diye çığlık atıyorlar. Umarım Ankara bunun farkına tez elden varır da bu bölüme mutlaka bir el atılır kanaatindeyim. Tabi ki bu seyyanen mi olur? Kök maaş hikâyesi mi olur? Onu bilemiyoruz. Malum genel siyaset söylemleri bu kaderi belirleyecek gibi..
Birde ilimizde siyasi adayların projeler kısmının açıklandığı bir bölüm var. Demiştik geçen hafta acil HAFİF RAYLI SİSTEME geçilmeli ve şehre büyük bir KONFERANS SALONU çok amaçlı yapılmalı diye serzenişte bulunmuştuk. Dikkate alınır alınmaz onu bilemem ama bu iki proje acil hayata girdiğinde şehir kabuk kıracak ve özlediğimiz o kasaba azmanı olan görüntümüz modern bir şehir anlayışına hızla dönecek diye düşünenlerdenim. Ambar yolu ve uzun çarşı projeleri maalesef ölü yatırımlar olarak kaldı diyoruz. Neden derseniz her iki cadde de akşam saatlerinden sonra koyu bir sessizliğe düşüyor ve kuş uçmaz hale geliyor Yani anlatmak istediğimiz şu akşam saatlerinde insanların gezdiği cıvıl cıvıl hareketliğin sağlandığı caddeler aslında Yeşilyol ve sevgi yolu olmalıydı. Bir laf var hoşuma giden. EY ŞEHRİM BEN SENİ SOLMUŞ YERLERİNDEN SEVİYORUM diye.. İşte canım şehrimde en güzel yerlerde çalışmalar yapılmayıp, asıl hareketin olduğu yerleri solmaya bıraktılar. İşte en çok ta buna üzülüyorum.. Bedesten kavşağı, Çavuşbaş eski evler, yeşilyol, sevgi yolu, ordu bulvarı, Gazlıgöl caddesi ve mecidiye yolu… İşte asıl ilgilenilmesi gereken ana arterler bence… Kentsel dönüşümlerin yaşanacağı muhitler belli. Yeni seçilecek sayın başkanı gerçekten çok önemli ve ciddi sorunlar bekliyor olacak. Önceki yönetim bu konuya giremedi. Seçim sonrası ilimizde yapılması gereken önemli yatırımların başında OTOPARKLAR sorunu yer alacak. Halbuki o kadar çok yer var ki.. Bizim caddelerimiz gerçekten geniş.. Yani hem hafif raylı sisteme, hem de otoparklara çok ama çok müsait.. Bir önemli sorun ise bacasız fabrika dediğimiz her iki Üniversitemizin okuyan evlatlarını kızlarını şehir içinde yaşayan bir faktör haline getirmek, dahası onları şehirle birlikte canlı tutmak lazım. Erenler denilen açık cezaevinden taşıyıp hem esnafı hem de onları vatandaşlarımızla ailelerimizle bir arada canlı tutmak lazım..
Bir de dikkat ettiğim bir konu var. Şehirde iki ulusal TV kanalı var. Hoş biri hala daha kurulum aşamasında ama durum gösteriyor ki seçim sonrasına kalmış gibi gözüküyor. Diğer kanal ise kendini iyice afyondan sıyırıp büyük şehirli olma derdinde. Dolayısıyla bir internet kanalı da başarılı bir şekilde siyasi arenayı kendine göre dizayn ediyor ve siyasiler ne hikmetse bu alanı sıkça kullanıyor. Bu iki ulusal kanalın pekte bir işe yaramadığı gösteriyor benim tespitim bu.. Ama şu taraflı anketler ise asla gerçeği söylemiyor o kesin. Son bir hafta kala ak kara belli olacak zaten. Bizce maçın galibi zaten belli ama bazı çevreler biz alacağız seçimi demeleri yok mu? Çok gülüyorum Çok..
Neyse sözü uzatmayalım ve bir sonra ki köşemizde buluşmak üzere kendinize lütfen çok iyi davranın..